OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PAYLAŞIM SİTESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PAYLAŞIM SİTESİ

Okul öncesi eğitimle ilgili aradığınız herşeyi buradan bulabilirsiniz.Eğitici oyunlar, ailelere rehberlik, öğretmenlere döküman, sunum ve eğitici filmler kısacası herşey burada.
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» anko naruto hentai anme hentai
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 5:32 pm tarafından Misafir

» vitamins for fish
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 2:20 am tarafından Misafir

» Northern Area Family Medicine Location
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 8:22 pm tarafından Misafir

» Old Medicine Bottles Henry Buch
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 6:20 pm tarafından Misafir

» Basically as chintzy as warez
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 2:29 pm tarafından Misafir

» Maoi And Drug
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 1:40 pm tarafından Misafir

» 100 dating free percent site. Jehovah's witness dating website.
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 10:41 am tarafından Misafir

» Drug Inspried Tv Shows
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimeSalı Ağus. 02, 2011 1:35 pm tarafından Misafir

» fish oil 1000
ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimeSalı Ağus. 02, 2011 9:42 am tarafından Misafir

Anket
Kimler hatta?
Toplam 7 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 7 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 207 kişi Cuma Tem. 28, 2017 6:53 am tarihinde online oldu.
Istatistikler
Toplam 645 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: deluone

Kullanıcılarımız toplam 511 mesaj attılar bunda 210 konu

 

 ANNE BABAYA ÖNERİLER:

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
TAÇYILDIZ
Admin
TAÇYILDIZ


Mesaj Sayısı : 398
Yaş : 45
Nerden : KASTAMONU
Kayıt tarihi : 16/06/08

ANNE BABAYA ÖNERİLER: Empty
MesajKonu: ANNE BABAYA ÖNERİLER:   ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimePerş. Haz. 19, 2008 2:08 pm

ANNE BABAYA ÖNERİLER:

· "Genel Öneriler"

· "Çocuğa Kitap Okuyalım"

· "Hayatımızı Güzelleştirelim"

· "Ana Babalarda İnsan"

· Çocuğu okula yeni başlayan ailelere

· Şiddet ve çocuk





ANNE – BABAYA
GENEL ÖNERİLER:


Sayın Veli,

12-21 yaşlarına dek uzanan çağ “gençlik” ya da “delikanlılık” adını verdiğimiz, yaşamımızda önemli yer tutan bir dönemdir.

Gençlik çağı, hızlı bir büyüme ve olgunlaşma çağıdır. İsteklerin en çelişkili olduğu, duyguların hızlı iniş-çıkışlar gösterdiği fırtınalı bir dönemdir. Gençlik çağı, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir, kaygılar, öfkeler, çatışmalar dönemidir. Bu dönemde genç bencildir, kararsız ve çelişkilidir Bu çağın başarı ile geçirilmesi gencin kişisel, ailesel ve toplumsal olarak sağlıklı bir ortamda bulunmasına bağlıdır.

Siz anne-babalar gençlere gereken sevgi, ilgi ve anlayışı gösterirseniz daha mutlu, daha başarılı ve daha uyumlu gençlere ulaşabiliriz. Aşağıdaki öneriler size bu konuda yardımcı olabilmek için hazırlanmıştır.

“Genç, kendisine bir yetişkin gibi davranıldığını ne kadar erken hissederse, kendisi de bir yetişkin gibi davranmayı o derece erken başarabilecektir.


Öneriler:

· Çocuğunuzu yüreklendirin, onu dinleyin.

· Sorunlarını ciddiye alın.

· Çocuğunuzun övgüye layık yönlerini bulmaya çalışın. Elinize fırsat geçtikçe onaylayın ve övün. Bu eleştiriden daha yapıcıdır.

· “Sana söylemiştim” demekten kesinlikle kaçının.

· İlgi alanlarını ve hoşlandığı şeyleri destekleyin.

· Çocuğunuzun hayatına ve gelecekle ilgili planlarına ilgi gösterin, ama onu sizin fikirlerinizi kabul etmeye zorlamayın.

· Anne-babalar çocuklarına güvenmek zorundadırlar. Aksi ispatlanana kadar onlara güvenin ve hata yapmalarına izin verin. Doğruyu hata yaparak bulacaklardır.

· Yerine getiremeyeceğiniz sözler vermeyin.

· Anne-baba birleşmiş bir güç olun ve tutarlı davranın.

· Çocuklara saygılı bir dille hitap edin. Unutmayın çocuğunuza örnek oluyorsunuz. Saygısız konuşmalarına, anne-babayı aşağılamasına ve küçümsemesine de izin vermeyin.

· Anne-baba arasında çocukla ilgili gizlilik olmamalı. Tüm sorunları ve sevinçleri anne-baba birlikte paylaşın.

· Onlara yetişkin gibi davranın.

· Çocukların yaptıkları yanlış davranışlar yalnız olduğunuz bir zaman kendilerine uygun bir dille anlatılmalıdır.

· Arkadaşlarını eve davet etmesini destekleyin. Onları tanıyın, onlarla tanışın.

· Çocuklarımız başlarına ne gelirse gelsin bizim desteğimizin ve koşulsuz sevgimizin hizmetlerinde olduğundan emin olmalıdırlar.

· Gençler bir yandan isyankar, otoriteye karşı tutumlarını sürdürürken öte yandan anne-babanın destek, ilgi ve sevgisine ihtiyaç duyarlar.

Çocuğunuza Her Gün Kitap Okuyor musunuz?

Anne ve babalar çocuklara kitap okumanın yararlı olduğunu duymuştur ama pek çoğu bunun neden bu kadar önemli olduğunu merak eder. İşte sorularınızın cavapları:

Neden Çocuğuma Kitap Okumalıyım?
Araştırmalar anne ve babası tarafından her gün kendisine kitap okunan çocuğun


· Kelime hazinesinin erken yaşta geliştiğini

· Düşünme yeteneğinin ve buna bağlı olarak yaratıcı zekasının geliştiğini

· Dinleme ve konuşma yeteneğinin geliştiğini

· Kitap okumayı seven bir birey olarak yetiştiğini

· Okuyup yeni bir şeyler öğrendikce merak etmeyi ve daha çok okuyup öğrenmek istediğini göstermektedir.

Çocuğuma Kitap Okumaya Ne Zaman Başlamalıyım?
Ne kadar erken başlayabilirseniz. Hatta bebekliklerinde onlara kitap okumak dil yeteneklerini geliştirmelerinde yararlı olur. Buna ek olarak okurken anne ya da babadan fiziksel yakınlık ve ilgi görmek çocuğa sevildiğini hissettirerek kendisini iyi hissetmesini sağlayacaktır.


Hikaye Okurken Okumamı Kesmesine İzin Vermeli miyim?
Elbette. Çocuklar soru sorarak öğrenirler. Anlaşılmayan bir kelimeyi açıklamak, hikaye kahramanları hakkında konuşmak, kitap hakkında tartışmak çocuğunuzun öğrenmesine yardımcı olacaktır.


Aynı Kitabı Defalarca Okuyabilir miyim?
Evet. Küçük çocuklar kendilerine daha önce okunmuş, bildikleri bir hikayeyi defalarca dinlemeyi çok severler.


Buna ek olarak aynı kitabın defalarca okunması çocukların aynı kelimeleri defalarca duyarak aşinalık kazanmasına yardımcı olduğu gibi kitapta verilmeye çalışılan mesajın akıllarında kalmasına da yararı olur.


Okumayı Çocuklara Sevdirmek

Çocuklar okudukça okumayı daha çok sever, sevdikçe daha çok okur ve öğrenirler. Okumayı sevmek bir anlamda öğrenmeyi de sevmektir.

Okumayı çocuklara sevdirip onlara hayat boyu okuma alışkanlığı verecek, zevk için okuyan bireyler olarak yetişmelerinde yardımcı olacak ilk kişiler siz anne ve babalarsınız.

Küçük Yaştan Başlayarak Çocukları Kitaplara ve Okumaya Yöneltmenin Bazı Yolları:

1. Çocuklarınızla muntazam olarak kütüphaneye gitmeyi alışkanlık haline getirin.
Kütüphaneye onlarla birlikte gidip kitap seçmekten en az onlar kadar siz de zevk alacaksınız. Çocuklarınıza kütüphane kartı çıkartın ve kütüphanenin nasıl kullanıldığını öğretin.


2. Kitapcılara kitap bakmaya gitmek de kütüphaneye gitmek kadar zevkli ve eğlencelidir. Çocuğunuzun kitap seçmesine yardımcı olun ve ona kendi seçtiği kitabı satın alın.

3. Alacağınız kitabın çocuğunuzun okuma seviyesinde olmasına dikkat edin. Ayrıca çocuğunuzun ilgilendiği konular da çok önemli. Onun ilgi alanının dışına çıkmayın.

4. Çocuğunuza her gün 15-20 dakika kitap okuyun. Araştırmalar her gün kendisine kitap okunan çocukların okumayı öğrenmesine çok yardımcı olduğunu gösteriyor.
Çocuklar yatak vakti ya da diğer bir deyişle uyku öncesi hikayeleri çok severler. Çocuğunuzun ilgisini kitaplara ve okumaya çekmenin en güzel yollarından biri, birlikte resimlerine bakarak ona uyku öncesi hikayeler okumanızdır.


5. Okurken yaratıcı olun. Karakterleri değişik ses tonlamaları ile seslendirin. Okuduğunuz kitap hakkında konuşun. Çocukları kitap hakkındaki fikirlerini söylemeleri için destekleyin, sorular sorun.

6. Çocuklara kitap okumak kadar onların size kitap okumasını sağlamak da oldukça önemlidir. Sırayla bir sayfa siz bir sayfa çocuğunuz okuyabilir. Ona okumasının ne kadar iyi olduğunu söylemeyi sakın ihmal etmeyin. Anne ve babaya kitap okuyabiliyor olmak çocukların övünecekleri bir şeydir. Bu onların okumayı sevmelerini sağlar.

7. Kütüphanelerde kitap ve okuma kulübü var mı araştırın ve çocuğunuzun böyle bir faaliyete katılmasını sağlayın.

8. Çocuklarınıza arkadaşlarıyla beraber kendi kitap kulüplerini oluşturmaları fikrini vererek onlara ön ayak olun. Çocuklar arkadaşlarını çağırmaktan ya da arkadaşlarına ziyarete gitmekten çok hoşlanırlar. Kitap kulübü için belli bir gün ayarlayıp arkadaşlarıyla bir araya gelerek birlikte kitap okumak ve birbirlerinden kitap ödünç almak hoşlarına gidecektir. Kurdukları kitap kulübüne isim vermelerini önerin ayrıca kulüp üyelerinin okudukları kitapların listesini tutmalarını söyleyin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.e-okuloncesi.com
TAÇYILDIZ
Admin
TAÇYILDIZ


Mesaj Sayısı : 398
Yaş : 45
Nerden : KASTAMONU
Kayıt tarihi : 16/06/08

ANNE BABAYA ÖNERİLER: Empty
MesajKonu: Geri: ANNE BABAYA ÖNERİLER:   ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimePerş. Haz. 19, 2008 2:09 pm

GENÇLİK DÖNEMİ SORUNLARI

Çocuklukla erişkinlik arasında, 12-21 yaşlarına dek uzanan çağ ”gençlik” ya da “delikanlılık” adını verdiğimiz, yaşamımızda önemli yer tutan bir dönemdir.

Yaşamın fırtınalı ve karışık dönemlerinin en yüksek olduğu gençlik çağı, hızlı bir büyüme ve olgunlaşma çağıdır. İsteklerin en çelişkili olduğu, duyguların hızlı iniş-çıkışlar gösterdiği fırtınalı bir dönemdir. Gencin biyolojik, psikolojik, zihinsel ve sosyal yönden geliştiği ve olgunlaştığı gençlik kısaca çocukluktan erişkinliğe bir geçiş dönemidir.

Bu dönemde genç kendini, çocukluğundaki düzenli bir gelişiminden sonra düzensiz ve dengesiz bir dönemde bulur. Bu büyüme döneminde çabuk kızan,güç beğenen, her şeyi sorun halline getiren ve tepkileri ve tepkileri tam belirlenemeyen gencin dünyası çelişkilerle doludur. Duygusal , dengesiz ve önseziden yoksun olan genç, duygusal taşkınlıklar gösterir. Çabuk bozulan ilişkiler, olay etkileme, toplum içinde sivrilme ve ilgi çekme gibi eylemler bu dönemin belirgin özellikleridir.

Gençlik dönemi sorunlarını kısaca gözden geçirelim:

A-BİREYSEL SORUNLAR:

Bedenin az ya da çok gelişmesi. Cinsel kimlik sorunu ve yetersiz bilgi sahibi olma. Heyecanlı, çekingen, saldırgan kişilik özellikleri. Aşağılık duygusu, kendine güvensizlik. Hayalperestlik. Asilik, başına buyruk olma, kuralları çiğneme, sigara,alkol ve uyuşturucu kullanmaya başlama. Sürekli sürtüşme, söz dinlememe, kavgacılık, evden kaçma. Araba ve motosiklet kullanma merakı,gürültülü müzik dinleme. Aykırı giyim. Hızlı yaşama, gezme ve eğlenme isteği.

B-ÇEVRESEL SORUNLAR:

a. Aile ile ilgili Sorunlar: Aile içi ilişkilerin dengeli ve düzenli olmaması. Anne-baba ile gereken iletişimi sağlayamama, ilgi, sevgi ve hoşgörü, anlayış eksikliği, evde huzurlu olamama. Kuşaklar arası çatışma. Anne-babanın eğitim hataları(aşırı ilgi , aşırı baskı, tutarsız disiplin), çocuğu tanımama, olgunluğu üzerinde davranış ve başarı bekleme. Kardeşler arasında ayrım yapılması. Kardeşlerle veya başka çocuklarla kıyaslama yapılması. Sosyal faaliyetlere fırsat tanınmaması. Ailenin sosyo-ekonomik düzeyinin düşük olması. Parçalanmış aile. Beslenme yetersizliği.

b. Arkadaş Sorunları: Arkadaş ilişkilerinin zayıf olması(arkadaş grubuna girememe, arkadaş edinememe, arkadaşlığını sürdürememe)Kendini uygunsuz arkadaşlara kaptırma. Karşıt cinsle arkadaşlık sorunları. Erken ve uygun olmayan evlilik.

C-EĞİTSEL SORUNLAR:

Okul ve sınıf ortamının çocuğa uymaması, yeterli ve sağlıklı öğretmen-öğrenci diyalogunun sağlanamaması. Öğretmeni ve okulu sevmeme. Okul başarısızlığı. Okuldan kaçma. Öğrenim alanında tercih hataları. Meslek seçiminde kararsızlık. Üniversiteye girememe korkusu.

Sevgili gençler, bu duygular ve yarattığı sorunlar gelip geçicidir. Önemli olan bu dönemi, sonradan pişmanlığa yol açmayacak şekilde davranışlara kapılmadan atlatabilmektir. Sorunların “belli yaş”ta bulunmanızdan kaynaklandığını algılamalısınız. Küçücük sorunları kendi dünyanızda büyütmek yerine bir yakınınızla dertleşmeniz, gerçekte önemsiz bir şeye üzüldüğünüzü anlamanızı sağlayabilir.

Sorunlarınıza çözüm ararken öncelikle kendinize özeleştiride bulununuz. Anlayış, sevgi ve hoşgörünün karşılıklı olduğuna inanarak ”vermek, sonra almak ”düşüncesiyle hareket ediniz. Anne-baba ve öğretmenlerinizin uyarı ve önerilerine kulak veriniz. Onlarında sizin gibi zamanında genç olduklarını ve benzer sorunları yaşadıklarını unutmayınız.

Küçücük sorunları kendi dünyanızda büyütmek yerine, ruh dünyanızı zenginleştirmek üzere bol bol kitap okumalı, en önemlisi de sürekli kendi kabuğunuza çekilmeyip, ciddi, tutarlı ve olumlu kişilik sahibi arkadaşlar edinerek, birlikte sosyal faaliyetlere katılmak yolunu seçmelisiniz.

Sporun da iyi bir kişilik geliştirmeye ve ruh sağlığına olumlu bir katkısı vardır. Ekip halinde çalışmayı, yardımlaşmayı, başkalarını ve onun düzenine saygı duymayı, davranışlarını ve heyecanını kontrol etmeyi öğretir.

Hepinize başarılı, uyumlu ve mutlu günler dileğiyle.

Çocuğu okula yeni başlayan ailelere uyarı

Uzmanlar, çocukları okula yeni başlayacak olan aileleri çok dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Çünkü, eğitim-öğretimin başarısı çocukların sadece fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da okula hazırlanmasıyla mümkün oluyor.

Çocuğun okula en iyi şekilde hazırlanması için ailelerin çocuklarını çok iyi tanımak zorunda dırlar "Her çocuğun zeka düzeyi farklıdır. Aile, zihinsel gelişimi çok iyi tahlil edip, okul konusunda üzerine düşeni yapmalı. Okula yeni başlayacak olan çocuk, yeni bir ortama gireceği ve aile ortamından uzaklaşacağı için uyum sorunu yaşayabilir"

ANNELER DİKKAT! Okula başlayan bazı çocukların, anneye fazla bağımlı olduğunu, bazı çocukların ise güven sorunu yaşayabilecekleri gibi, anne ve babaları tarafından sevilmedikleri duygusuna kapılabilirler. Bunlar çok iyi gözlemlenip, okula niçin gitmesi gerektiğinin, anlayabileceği bir dille anlatılması gerekir.

AİLELERE ÖNERİ Ailelerin, çocuklarını okula en iyi şekilde hazırlamak için rehberlik ve araştırma merkezlerine ve Okul rehber öğretmenine başvurabilirler. Eğitimde psikolojik hizmetler çok önemli. Bu hizmet, eğitim ve öğretimin başarısı için yapılması gereken ilk aşama. Ayrıca, özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar da belirlenebilir.

Özel eğitimin başarısı için erken tespit çok önemli. Ancak, bu konuda ailelerin fazla duyarlı olmadığı bilinen bir gerçek. Yeterli sayıda aile gelmiyor. Merkezimize gelen çocuklar daha çok eğitim kurumları tarafından gönderiliyor. Çoğu zaman da geç kalınmış oluyor." Kılıç, okula yeni başlayan çocukların başarılı olmaları için öğretmenlerin tutum ve davranışlarının da çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.e-okuloncesi.com
TAÇYILDIZ
Admin
TAÇYILDIZ


Mesaj Sayısı : 398
Yaş : 45
Nerden : KASTAMONU
Kayıt tarihi : 16/06/08

ANNE BABAYA ÖNERİLER: Empty
MesajKonu: Geri: ANNE BABAYA ÖNERİLER:   ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimePerş. Haz. 19, 2008 2:49 pm

TV de Şiddet ve Çocuklarınız: Etkilenmemeleri İçin Neler Yapabilirsiniz?

Araştırmalar şiddete ve saldırganlığa yönelik davranışların yaşamın erken dönemlerinde öğrenildiğini göstermektedir. Ancak, yine araştırmalar, çocukların duygularını şiddet kullanmadan ifade edebilmeleri için ailelerinin büyük yardımı olabileceğini de göstermektedir.

Bu yazı, anne-babaların gençlerde gözlenen şiddeti azaltmak için aile içinde, okullarda ve toplumda neler yapabileceklerini görmelerinde yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.

Çocuklarınız için yapabilecekleriniz:

Anne-babalar çocuklarının güven ve sevgi dolu bir evde yaşamalarını sağlayarak şiddeti azaltmada önemli bir rol üstlenebilirler. Aşağıda bu konuyla ilgili bazı öneriler verilmektedir. Bunların hepsini harfiyen yerine getiremeyebilirsiniz. Ama elinizden geleni yaparsanız, çocuklarınızın içinde yaşayacakları dünyayı onlara daha az zarar verici hale getirebilirsiniz.

Çocuklarınıza yönelik sevgi ve ilginiz sürekli ve tutarlı olsun:

Kendisini güvencede hissedebilmesi ve diğerlerine güvenebilmesi için, her çocuğun anne-babasıyla ya da bir yetişkinle güçlü , sevecen bir ilişki, bir "bağ" kurabilmesi gerekir. Kendisine sevgi ve ilgi gösteren bir yetişkinle böyle bir bağ kuramayan bir çocuğun, düşmanlık duyguları içinde gelişmesi ve "zor" bir genç olması ihtimali vardır. Kendileriyle çok küçük yaşlardayken ilgilenilmiş çocuklar arasında , "sorunlu davranışları" olan gençlere daha az sayıda rastlanmaktadır.

Bir çocuğa her zaman sevgi gösterebilmek hiç de kolay bir şey değildir. Hatta eğer genç, deneyimsiz ya da çocuğunu tek başına yetiştirmek durumunda kalan bir anne ya da babaysanız, çocuğunuz hasta ya da özel ihtiyaçları olan özürlü bir çocuksa, bu iş daha da zordur. Eğer çocuğunuzu idare etme konusunda herkesinkinden daha farklı güçlükler yaşıyor ve çok zorlanıyorsanız, bunu çocuğunuzun doktoru ile ya da bir başka hekimle tartışınız. Eğer çocuğunuzun görünen tıbbi bir problemi yoksa, bu durumda bir psikoloğa başvurabilirsiniz. Böylelikle, çocuk yetiştirme konusunda bilimsel kanıtlara dayalı bazı yöntemler hakkında bilgiler edinebilirsiniz.

Çocukların kendi akıllarının olduğunu unutmamak çok önemlidir. Çocuklarınızın giderek artan bağımsızlık ihtiyaçları ve bu ihtiyacı doyurmaya yönelik davranışları bazen sizleri kızdırabilir, engelleyebilir ya da hayal kırıklığına uğratabilir. Onlara herhangi bir tepki göstermeden önce, durumu çocuğunuzun bakış açısından değerlendirme konusunda göstereceğiniz istek, sizin de kendi duygularınızla baş etmenize ve daha sabırlı davranmanıza yardımcı olur. Çocuklarınıza öfke ve düşmanlık dolu sözler ve davranışlarla tepki vermekten kaçınmak için elinizden geleni yapın.

Çocuklarınızı gözetim altında yönlendirin

Çocuklar kendi ayakları üzerinde duruncaya kadar, cesaretlendirilmek, korunmak ve destek almak için ebeveynlerine ve aile üyelerine muhtaçtırlar. Uygun yönlendirme ve gözetim olmadığı zaman, ihtiyaç duydukları bu rehberlikten yoksun kalacaklardır. Araştırmalar, zamanında ve yapıcı bir yönlendirme almayan çocukların davranış problemleri olduğunu göstermektedir.

Çocuklarınızın her zaman nerede olduğunu, arkadaşlarının kimler olduğunu bilmekte ısrarlı olun. Çocuklarınızı kendiniz gözetemeyecekseniz, bir başka yetişkinin gözetiminin altında olduklarından emin olun. Çok kısa bir süre için bile olsa çocuklarınızı evde yalnız bırakmayın.

İlk-okul yaşındaki ve daha ileri yaşta olan çocuklarınızın, bir yetişkinin gözetiminde yapılan, okul-dışı spor faaliyetlerine, eğitim programlarına ya da düzenli ve yapılandırılmış eğlencelere, katılmalarını teşvik edin. Değerlerine saygı duyduğunuz kurum, kuruluş ya da bireylerin yönetiminde olan toplumsal programlara kaydettirin.

Gözetim altında yapılan eğlence faaliyetlerine çocuklarınızla birlikte gitmeye çalışın ve diğer kişilerle ilişkilerini izleyin. Diğer çocukların aşağılayıcı, tehditkar, küfürlü konuşmalarına onun nasıl cevaplar verdiğine; vurma, çarpma davranışları ile öfke ifadelerine nasıl tepki gösterdiğine dikkat edin. Kızgınlık ve öfkenin ifadesi için bu tür davranışların uygun yöntemler olmadığını çocuğunuza anlatın ve benzer biçimde davranmasını engelleyin.

Çocuklarınıza uygun davranışları öğretebilmek için kendiniz model olun

Çocuklar genellikle taklit ederek öğrenirler. Ailelerinin değerleri, tutumları ve davranışlarının onlar üzerindeki etkisi büyüktür. Saygı, dürüstlük, ailemizden ve akrabalarımızdan gurur duymak gibi değerler, çocuklarımız için önemli bir güç ve güven kaynağı olabilirler. Çocuğunuzun olumsuz arkadaş baskısı altında olduğu, şiddetin yoğun rastlandığı bir ortamda yaşadığı ya da davranış bozuklukları olan öğrencilerle aynı okullara gittiği durumlarda bu değerler özellikle önemlidir.

Çocukların çoğu, bazen saldırganlaşıp bir başka insana vurabilirler. Bu tür şiddete yatkın davranışların olası tehlikeleri hakkında çocuklarınızla konuşurken kesin olun. Sorunlarını şiddete başvurmadan daha yapıcı yöntemlerle çözmüşse, onu bunun için takdir ettiğinizi hemen belirtin ve ödüllendirin. İyi davranışlarına daha fazla dikkat gösterilerek ve takdir edilerek, çocukların bu davranışlarını tekrar etmeleri ve sürdürmeleri sağlanabilir.

Çocuklarınızın sorunlarını saldırgan olmayan yöntemlerle çözmelerine yardımcı olabilmek için aşağıdaki önerilerden yararlanabilirsiniz.

Sorunlarını onlarla birlikte tartışın.

Sorunlarını şiddet kullanarak çözmeye kalkarlarsa neler olabileceğini sorun.

Sorunlarını şiddet kullanmadan çözmeye kalkarlarsa neler olabileceğini sorun.

Bu tür bir, "birlikte sesli düşünme" egzersizi, çocuklarınızın şiddete başvurmanın yararlı bir yöntem olmadığını görmelerinde yardımcı olacaktır.

Anne-babalar bazen farkında olmadan şiddet dolu davranışları teşvik edebilirler. Örneğin bazı ebeveynler, erkek çocuklarının kavga etmeyi öğrenmeleri gerektiğini ileri sürerler. Çocuklarınıza anlaşmazlıklarını, tehdit, yumruk ya da silah kullanarak değil, sakin ve yerinde kullanılan sözcüklerle çözmelerini öğretin.

Boş zamanları için yapıcı, şiddet-dışı oyunlar, faaliyetler bulmalarında çocuklarınıza yardımcı olun. Onlara sizin de bir zamanlar hoşlandığınız oyunları, spor faaliyetlerini, hobileri öğreterek, kendi beceri ve yeteneklerini geliştirmelerinde destek olun. Küçük çocuklarınıza hikayeler okuyun, daha büyüklerini kütüphanelere götürün ya da akrabalarınız arasından değer verdiğiniz, hayran olduğunuz, çevresi ve diğer insanlar için bir şeyler yapmış olanların hayat hikayelerini anlatın.

Çocuklarınıza vurmayın

Çocuklarınıza ceza vermek için onları itmek, kakmak, tokatlamak, vurmak ya da dayak atmak gibi davranışlar, onlara sorunlarını iterek, kakarak, vurup, çarparak çözmenin uygun olacağı; ceza vermeleri gerektiğinde onların da benzer şekilde cezalar verebilecekleri mesajını vermektedir.

Fiziksel cezalar istenmeyen davranışları ancak belli bir süre için durdurabilmektedirler. Hatta çocukların çok sert cezalara bile uyum yapabildiği bu nedenle de cezanın hiç bir etkisi kalmadığı bilinmektedir.

Oysa ki fiziksel olamayan disiplin yöntemleri çocukların duygularıyla daha kolay başa çıkmalarına yardımcı olmakta; sorunlarını şiddet-dışı yöntemlerle çözebilecekleri yolları öğretmektedir. Aşağıda bazı öneriler bulacaksınız:

Çocuğunuzun her yaşı için bir dakika sürecek şekilde, sesini çıkarmadan bir köşede oturmasını isteyebilirsiniz. (Bu yöntem çok küçük çocuklarla kullanılamaz)

Bazı izinlerini ya da harçlığını geri alabilirsiniz

Arkadaşları ile çıkmasına ya da bazı okul/toplum etkinliklerine katılmasına izin vermeyebilir evden dışarı çıkarmayabilirsiniz (Bu ceza daha çok büyük yaştaki çocuklar ve ergenler için uygundur)

Harçlığın, önceden verilmiş izinlerin geri alınması ya da evden dışarı çıkarmama gibi cezaların, tutarlılıkla ve kısa süreler için uygulanması daha uygundur.

Hata yaptıkları zaman çocukların bu hatalarını düzeltebileceklerine inanabilmeleri lazımdır. Hatalardan nasıl öğrenilebileceğini onlara gösteriniz. Hatalarını bulmalarına, gelecekte benzer hataları yapmaktan nasıl kaçınabileceklerini anlamalarına yardımcı olunuz.

Bu tür durumlarda çocuklarınızı aşağılamamanız, utandırmamanız özellikle önemlidir. Çocuklarınızın her zaman için sizin sevginizi ve saygınızı hissetmeye ihtiyaçları vardır.

Davranış değiştirme yöntemlerinden biri de hatalı davranışları cezalandırmak yerine, olumlu davranışları ödüllendirmektir. Takdir etme, ilgi, şevkat göstermenin en etkili ödüller olduğunu unutmayın.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.e-okuloncesi.com
TAÇYILDIZ
Admin
TAÇYILDIZ


Mesaj Sayısı : 398
Yaş : 45
Nerden : KASTAMONU
Kayıt tarihi : 16/06/08

ANNE BABAYA ÖNERİLER: Empty
MesajKonu: Geri: ANNE BABAYA ÖNERİLER:   ANNE BABAYA ÖNERİLER: Icon_minitimePerş. Haz. 19, 2008 2:50 pm

Kurallarınız ve disiplin yöntemleriniz konusunda tutarlı olun

Bir kural yaptıysanız onu yerine getirin ve vazgeçmeyin. Çocukların kendilerinden hangi davranışların beklendiği konusunda açıklığa ve belirginliğe ihtiyaçları vardır. Oluşturduğunuz bir kuralın yerine getirilmesi konusunda gelişigüzel biçimde davranırsanız, bu sadece çocuklarınızın kafasını karıştıracaktır ve "kaçamak yollar" aramalarını destekleyecektir.

Kurallarınızı oluştururken olanaklar ölçüsünde çocuklarınızın da katılımlarını sağlamaya çalışın. Neyi beklediğinizi ve kurallara uyulmadığı zaman ne tür sonuçlarla karşılaşacaklarını açıklayın. Böyle bir yaklaşım, onların hem kendileri hem de çevrelerindeki insanlar için en iyi olanı elde edebilmeleri amacıyla neler yapmaları gerektiğini öğrenmelerini sağlayacaktır.



Çocuklarınızın ateşli silahlara ulaşamayacaklarından emin olun

Silahlar ve çocuklar çok öldürücü bir bileşimdir ve bir araya getirilmemelidir. Eğer kullanıyor ya da evinizde bulunduruyorsanız, silahların ya da diğer öldürücü araçların tehlikeleri konusunda çocuklarınızı bilgilendirin. Eğer evinizde tabanca ya da tüfek varsa, içini boşaltıp, kurşunları ve silahları ayrı ayrı kilitli dolaplarda saklayın. Doldurulmamamış bile olsalar bu silahları asla çocuklarınızın bulabilecekleri yerlerde saklamayın.

Asla üzerinizde tabanca ya da öldürücü bir silah taşımayın. Silah taşımanın çocuklara verdiği mesaj, sorunların silahlarla çözülebileceğidir.

Çocuklarınızın çevrenizde ya da evinizde şiddet görmelerini önlemeye çalışın

Evdeki şiddet çocuklar için korkutucu ve zararlıdır. Çocukların korku duymadan, sevgi içinde yaşayabilecekleri güvenli bir eve ihtiyaçları vardır. Evinde şiddete tanık olan çocukların, ileride mutlaka şiddet gösterecekleri söylenemese de karşılaştıkları sorunları şiddete başvurarak çözmeye "yatkın" olacakları söylenebilir.

Evinizi şiddetten uzak, güvenli bir yer haline getirmek için elinizden geleni yapın ve kardeşler arasındaki şiddet içeren davranışları kesinlike engelleyin. Anneler babalar arasındaki düşmanlık ve saldırganlık dolu kavgaların da çocukları çok korkutacağını ve onlar için kötü örnekler oluşturacağını unutmayın.

Eğer evinizdeki bireyler birbirlerini sözel ya da fiziksel yöntemlerle incitiyorlarsa ya da kötüye kullanıyorlarsa, çevrenizdeki bir psikologdan yardım almanızı öneririz. Bu profesyonel kişi, sizin ve ailenizin,şiddetin hangi nedenlerle oluştuğunu ve durdurulabilmesi için neler yapılabileceğini anlamanızda yardımcı olacaktır.

Bazen çocuklarınızın sokaklarda, okulda ya da evde şiddete maruz kalmasını engelleyemeyebilirsiniz. Bu durumlar olduğunda, yaşadıkları korku duygularıyla baş edebilmeleri için kendilerine yardım etmeniz gerekebilir. Onlara bu konularda yardımcı olabilecek kişiler arasında okulundaki rehber öğretmeni ya da bir psikologu sayabiliriz.

Çocuklarınızın medyadaki şiddete çok fazla maruz kalmalarını önlemeye çalışın

Televizyonda, sinemada ya da bilgisayar oyunlarında çok fazla şiddet izlemenin de çocuklarda saldırgan davranışlara yol açtığı bilinmektedir. Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun izlediği şiddet miktarını kontrol altında tutabilirsiniz. Aşağıda bazı öneriler bulacaksınız:

Televizyon izlemeyi günde bir ya da iki saat ile sınırlandırın.

Çocuklarınızın hangi televizyon programlarını izlediklerini, hangi filmlere gittiklerini ve hangi tür bilgisayar oyunlarını oynadıklarını bilin.

Televizyon programlarında, sinemalarda ve bilgisayar filmlerinde izledikleri şiddet hakkında onlarla konuşun. Bu tür davranışların gerçek hayatta ne kadar acı verici olduklarını ve ne tür ciddi sorunlara yol açabileceklerini anlamalarını sağlayın.

Sorunların şiddet kullanmadan nasıl çözülebileceğini onlarla tartışın

Çocuklarınıza şiddet kurbanı olmayacakları yolları öğretmeye çalışın.

Çocuklarınızın şiddet kurbanı olmamaları için ne tür önlemler almaları gerektiğini öğrenmeleri çok önemlidir. Aşağıda kendinizi ve çocuklarınızı şiddetten korumanızda yardımcı olabilecek bazı yollar önerilmektedir:

Çocuklarınıza çevrenizdeki güvenli sokak ve caddelerin hangileri olduğunu öğretin

Her zaman için aydınlık, kalabalık yerlerde ve bir arkadaşla yürümelerini öğüt verin

Gördükleri kuşkulu davranışları ya da tanık oldukları suçları size, öğretmenlerine, güvenilir bir başka yetişkine ya da polise bildirmelerinin ne kadar önemli olduğunu anlamalarını sağlayın. Polis Acil 155 nolu telefondan nasıl arayacaklarını öğretin.

Kendilerine zarar vermeye kalkan biri olduğunda , "Hayır" deyip kaçmalarını ve güvenilir bir yetişkine bu konuyu mutlaka söylemeleri gerektiğini anlatın.

Yabancılarla konuşmanın tehlikelerini vurgulayın. Bilmedikleri ve güvenmedikleri kimseye kapıyı açmamalarını ve bir yere gitmemelerini öğütleyin.

Çocuklarınıza şiddete karşı olmalarını öğretin

Şiddete karşı davranışlar sergiledikleri her ortamda çocuklarınızı destekleyin ve ödüllendirin. Arkadaşlarından birinin diğerine vurduğu, küfrettiği, tehdit ettiği durumlarda çocuğunuza sakin ama kesin sözcüklerle nasıl tepki gösterebileceklerini öğretin. Şiddete karşı durmanın ve direnç göstermenin, daha fazla cesaret gerektirdiğini anlatın.

Çocuklarınızın farklı yörelerden, farklı aile yapılarından gelen kişilerle geçinmelerine, onları kabullenmelerine yardımcı olun. İnsanları sadece farklı oldukları için eleştirmenin ve etiketlemenin acı verici, incitici olduğunu öğretin ve kesinlikle bu tür davranışlara izin verilmeyeceğini anlamalarını sağlayın. Şiddeti başlatan ya da cesaretlendiren sözcükleri kullanmanın ya da şiddet dolu davranışları sessizce seyretmenin, yanlış ve zararlı olduğunu anlatın. Tehditlerin ve itip-kakmanın şiddeti körükleyen davranışlar oldukları konusunda kendilerini uyarın.

Yetişkinler için ekstra öneriler

Ailenizle, arkadaşlarınızla, çevrenizdekilerle yakın olun ve onlarla ilgilenin. Arkadaşlardan oluşan bir grup, size hoş zaman geçirmenizde katkıda bulunabileceği gibi, zor zamanlarınızda destek vererek, yardım iletebilir. Çocuklarınızı büyütürken stresi ve yalnızlığı azaltmak çok yararlı olacaktır.

Çevrenizle ilişkiye geçin, komşularınızı tanıyın. Öldürücü silahların komşu evlerde de bulundurulmamasını sağlayın. Suçluluğu ve şiddeti azaltmaya yönelik sivil toplum girişimlerine gönüllü olun. Çevrenizde bu tip programlar yoksa, siz başlatın.

Seçtiğiniz milletvekillerinin ve belediye görevlilerinin şiddet konusundaki hassasiyetinizi bilmelerini ve konuyla ilişkili önlemleri almalarını sağlayın, baskı grupları oluşturun. Şiddet içeren programlar sunan televizyon kanallarına, onlara reklam veren ya da sponsor olan şirketlere şikayetlerde bulunun.

Çocuklarınızın çevrenizdeki "çevre temizliği", "ağaç dikme", vb. etkinliklere katılmalarını ve içinde yaşadıkları toplumla bütünleşip, onunla gurur duymalarını sağlayın. Bu tür gruplar, bir yandan çevrenizi daha "yaşanır" ve güvenli bir hale getirmeye çalışırken, diğer bir yandan da çocuklarınızın güvenli, yararlı ve ödüllendirici etkinlikler içinde hoş zaman geçirmelerine yardımcıdırlar.

Potansiyel tehlike işaretleri

Çocukları aşağıdaki belirtileri gösteren ebeveynler, bu konuları profesyonel bir kişiyle görüşmeli ve çocuklarını anlamaya çalışmalıdırlar.

Bebekler ve okul-öncesi çocuklarda gözlenen tehlike işaretleri

Bir gün içinde çok sık olarak ortaya çıkan, 15 dakikadan daha uzun süren ve ebeveynler, bakıcılar ya da diğer aile üyeleri tarafından sakinleştirilemeyen öfke nöbetleri

Nedeni olmadan çok sık ortaya çıkan saldırganlık patlamaları

Çocuğunuzun aşırı aktif, kontrolsüz ve korkusuz olması

Yetişkinleri ve kuralları hiçe sayması

Ebeveynlerine yönelik bağlılık davranışlarını göstermemesi, yabancı yerlerde onları aradığını, onların yakınında olmak istediğini gösteren davranışları sergilememesi

Televizyonda sıklıkla şiddet içeren programlar araması, şiddet teması olan oyunlara girmesi, diğer çocuklara yönelik hain davranışlarda bulunması



Okula giden çocuklarla ilişkili tehlike işaretleri

Dikkat ve konsantrasyon sorunlarının olması

Sınıf aktivitelerinde "oyun-bozan davranışlar" göstermesi

Okulda başarısız olması

Okulda diğer çocuklarla sık sık kavga etmesi

Hayal kırıklıkları, eleştiriler ve alaylara, yoğun öfke patlamaları, suçlamalar ya da intikam temalı davranışlarla tepki göstermesi

Televizyonda çok sayıda şiddet içerikli program seyretmesi, bu tür filmlere gitmesi ve bu tür bilgisayar oyunları oynaması

Çok az sayıda arkadaş sahibi olması, davranışları yüzünden arkadaşları tarafından dışlanması

Saldırgan, kural dinlemez olduğu bilinen çocuklarla arkadaşlık kurması

Diğerlerinin duygu ve düşüncelerine duyarsız olması

Ev hayvanlarına ya da sokaktaki hayvanlara yönelik hainlikler yapması

Kendini çok çabuk engellenmiş hissetmesi

Ergenlik-öncesi ve ergenlik dönemi çocuklarınız için tehlike ,işaretleri

Otoriteye sürekli karşı durması

Diğerlerinin duygu ve davranışlarını hiçe sayması

İnsanlara kötü davranması ve problemlerinin çözümü için fiziksel şiddete ya da şiddet tehditlerine başvurması

Sık sık hayatın kendisine haksızlık ettiğini vurgulaması

Okulda başarısız olması ve "ders asma" davranışlarının sıklığı

Herhangi bir nedeni olmadığı halde okula gitmemesi

Okuldan uzaklaştırılması ya da atılması

Çetelere, kavgalara katılması, hırsızlık ya da Vandalizm gibi davranışlarda bulunması

Alkol, ilaç ya da uçucu madde kullanması
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.e-okuloncesi.com
 
ANNE BABAYA ÖNERİLER:
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PAYLAŞIM SİTESİ :: OKUL ÖNCESİ EĞİTİM :: ANNE VE BABALARA REHBERLİK-
Buraya geçin: